Kapadokya, gezilecek yerler listemde uzunca bir süredir beklemedeydi. Nedendir bilmiyorum ne zaman bir seyahat planı yapmak istesem önceliği yurt dışına veriyorum. Bu böyle olmamalı! Önce kendi kültür mirasımızı keşfetmeliyiz dedik ve tam da zamanı olan Mayıs ayında rotamızı Kapadokya’ya çevirdik. Şansımıza Cappadox festivali de bizim tarihlerimize denk gelince harikalar diyarında inanılmaz güzel 4 gün geçirdik.
Ulaşım
Bizim gittiğimiz tarihlerde Nevşehir’e uçuş olmadığı için biz uçakla Kayseri’ye uçtuk. Oradan araç kiralayarak 1 saatte Göreme’ye ulaştık. Kapadokya bölgesinin ana merkezleri Göreme ve Uçhisar olup toplu taşıma olan bir bölge değil. Genelde görülmesi gereken önemli yerlerin hepsi bölgeye dağılmış durumda. O nedenle mutlaka size özel bir aracınızın olmasını tavsiye ederim çünkü taksi ile olacak iş değil. Biz aracımızla çok rahat gezebildik.
Konaklama
Konaklama için de en popüler yerler Göreme ve Uçhisar. Biz Göreme’yi tercik ettik. Burada Göreme Mansion adında bir aile işletmesi olan butik bir otelde kaldık. Göreme bölgesindeki bir çok otel bu şekilde aile işletmesi ve en fazla 7-8 odalı. Böyle olunca otelde değil de sanki bir akrabanızın evinde kalıyormuşsunuz hissi oluyor. O nedenle biz otelimizi çok sevdik. Bize her konuda çok yardımcı ve destek oldular ve rahat etmemiz için elinden geleni yaptılar.
Göreme’de mi yoksa Uçhisar’da mı kalmalıyız, dediğinizi duyar gibiyim:)
Biz gündüz sürekli gezdiğimiz ve her akşam Cappadox etkinliğindeki konserlere katıldığımız için otele en erken gece 12 civarı dönebiliyorduk. Ve Göreme ile Uçhisar arası zaten arabayla 2 dk olduğu için nerede kaldığımızın pek bir önemi yoktu. Göreme bölgesi daha hareketli olduğu için tercih etmiştik ve çarşısını gezmekten çok keyif aldık. Fakat bölgede etkinlik olmasaydı Göremedeki oteller genelde küçük teraslı olduğu için sıkılabilirdik. Uçhisardaki oteller genelde daha geniş teraslı ve bölgeden izole olduğu için akşamları rahatça arkadaşlarınızla vakit geçirebilirsiniz. Tavsiyem Cappadox dışındaki bir zamanda gidiyor ve bütçe probleminiz yoksa Uçhisarda geniş terası olan bir otelde kalmanız. Çünkü güneş battığında bölgede yapılacak hiçbir şey yok.
Gelelim ilk gün neler yaptığımıza.
Göreme çarşısını gezdikten ve gözlemeye doyduktan sonra, Uçhisar kalesini ve güvercinlik vadisini gezdik. Sabah uçağa bindiğimiz için biraz yorgunduk ve ilk gün daha da fazla yorulacak etkinlikler yapmadık.
Akşam Cappadox kapsamında iki etkinlik vardı. Mercan Dede ve İlhan Erşahin. İki konserede katıldık. İki farklı sahnede gerçekleşen konserler Kapadokya’nın muhteşem doğası ile birleştiğinde büyüleyici bir atmosfer oluşturdu. Özellikle Mercan Dede konserine Derviş gösterilerileride eklenince havadaki huzur dokunulabilecek şekilde belirginleşmişti. Bu bölgeye bu konserler çok yakışıyor umarım devamı gelir.
İlhan Erşahin’in konseri Cevizlik adında peri bacaları ile çevrilmiş bir bölgede gerçekleşti. Farklı renkerle ışıklandırılmış peri bacaları ile dolu bir bölgede İlhan Erşahin ve Hüsnü Şenlendirici konseri kelimenin tam anlamıyla büyüleyiciydi.
İlk günümüz sanki zaman yolculuğuna çıkmışız, ya da İstanbul karmaşası bir anda bitmiş, biri sanki dünyayı durdurmuş gibi sakin, huzur verici mistik havaya uyum sağlamaya çalışırken geçti. Ve heyecanla diğer günleri beklemeye başladık.